Wednesday, November 25, 2009

mesleki öbzervasyon Chapter-2






Meslek seçkisi köşesinden hepinize merhabağ gençlik. Bugün süperego altında ezilmemiş, kendisiyle son derece barışık, MÜTEVAĞZI bi insan olduğumu kanıtlamak amacıyla Av. modeline deyineceğim. Sonraki yazılarda linç edilmemek uğruna yusufça bir edayla iğne ve çuvaldızı kendi grubum işçi ve emekçi profiline batıracağım.


İlk mezunu olarak lise sonda mef schoolsta tiki tiki barbor & angel ikilisiyle giderkene, her meslekten başarılı insanlar, kendi iş hayatlarıyla ilgili engin tecrübelerini biz kararsız genç beyinlerle paylaşmaya gelmişlerdi. Ben o sıralar uluslarası ilişkilerle, işletme arasında, ikisininde ne boka yaradığını bilmez bi şekilde sıkışıp kalmıştımki allah razı olsun hatırlamıyorum kimdi ama meslek sahibi yüce bir insanın olduğu muhakkak; ''Türkiyede uluslarası ilişkiler okursan kaymakam olursun''' vecizesiyle suratıma en allengillisinden bi osmanlı şamarı yemiş gibi olup direk bu seçeneği tarihin tozlu sahifelerine gömmüştüm. Diğer seçim olan işletme sektörü zaten yılda yaklaşık 666666666 trilyon genç yazdığı için bide ben musallat olmim gençlerin ayağını kaydirmim diyerekten elemiştim. Zaten ne işletiliyo onu hala çözebilmiş değilim,  nitekim şu yaşıma kadar halen işletme mezunu bir işletmeciyle tanışma şerefine nail olamadım. Nese yine konuyu amacından sapıttırmiyim, yerken, içerken yürürken ve hatta uyurken bulduğum hertürlü kitap, dergi, gazete, şampuan arkası, ilaç prospektüsü, tv kullanım talimatı vs. vs. okuduğum vede saolsun canım babam sayesinde de Karl Marks efektli komünist bir etkiyle tımarlandığım için, devletime ve milletime (bu anlı şanlı türk bayrağına hey heyyyy, vatan tektir bölünmez!!!) nasıl hizmet edebileceğimi düşündüm ve adalet milletin bel kemiğidir diyerekten yüce türk yargısına hizmet etmekte karar kıldım.




Av. grubu insan profiline bu kutsi meslek genelde paşa dede hazretlerinden miras kalmış, mezun olduğu anda kıçını oturtucak koltuğu hazırdır. Göbek kordunu kesilirken gideceği üniversite belli, pipisi kesilirken staj yapacağı yazaanede cv sine işlenmiştir.  Hakim dede - savcı baba, avukat ana- yargıç baba, attorney teyze-legal consultant amcaoğlu olmanın verdiği gazla kendini, sanki 35 tane müvekkili varmış edasıyla lacileri çekmiş, elinde laptop çantası eskisi yağmurluk kumaşından aşağılık bir dosya çantasıyla hukuk fakültesinin devhaasa kapısında bulur. Aslında 1 sene hukuk dili eğitimi verilmesi gerekirken, hazırlıkta 4 sene boyunca 1 kere ( aman pardon devletler genel) bile kullanmayacağı ingilizce eğitimiyle donanır. (tabi biz zengin insanlar kolej köşelerinde orta hazırlıktan beri ingilizce öğrendiğimiz için hazırlığı atlarız). Nese efendim büyük gün gelir ve okulun içindeki kitapçıda 350 tonluk eşşek ölüsü gibi kafam kadar borçlar kitabını gördüğü anda hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden kayar gider.Yargıç babaya bildiği bütün edepsiz küfürler edilir ama artık çok geçtir o fakülte s.ke s.ke B-İ-T-E-C-E-K-T-İ-R! 


Gidilen fakülte istanbul, marmara vs gibi devlet güvenceliyse aman ne ağla çok akıllısın ama ben ve yoldaşlarım gibi özel üniversiteye gidiyorsanız CHARLES MANSON'I İPTEN KURTARSANIZDA, O BABA PARASIYLA OLUNAN AVUKAT DAMGASI üstünüzden kalkmaz. Hemen bu noktada pisleşicem sayın seyirciler BRE devlet okulu mezun Av noktalar; siz 100 kişilik anfilerde araştırma görevlisi belki canı isterde gelirse 2 kelam hukuk öğrenip, kitap kanun açık beleşe sınav geçerken, biz bizzat himselves Uğur Alacakaptan dan, Duygun Yarsuvattan aldığımız engin hukuk bilgisiyle kanırta kanırta sınıf geçmeye çabalıyoduk. Herneyse kalp kırmayalım tamda bayram arifesinde. Ancak şuda acı bir gerçekki cidden çıtçıt sarı saç; luis vuitton murakami çanta, mini cooper veya reynnnç rovaaahhlar yer yer 75 iq arasında ilim öğrenicem diye yaşadığım travmayı anlatsam dağ olur, yağar. Nese işin mutfağı 3 paragraftan sona heralde gözünüzde canlanmıştır herhal, artık oldum ben levelına geçis yapıyorum.




Fakülte biter, o zarzor alınan allahın cezası tiploma ele alınır. Tamda bir oh çekip rahat rahat İyiki doğdum gördünmü ben avukat oldum dicekken kaçınılmaz stajyer avukat damgası alnınıza namus lekesi gibi yapışır.  HAHAHA insanın ömrü hayatında görebileceği en büyük zulüm, psikolojik işkence ve kötü muamele, itme, kakma, aşağılama dolu bir 1 sene kapınıza dayanır.( biri hariç bütün yanında staj yaptığım yüce avukatlara sesleniyorum Fredy Kruger yanınızda Victorias Secret meleği gibi kalır.) Hukuğa hizmet eden insanların kendilerinden sonra gelicek olan meslektaş çömezlerine attığı en büyük kazık olarak avukatlık kanunu uyarınca bu stajyer zavallı bir sene boyunca sikörtasız, parasız, pulsuz, aç susuz ırgat gibi çalıştırılır, mütercim tercümanlık mezunu zahir destan gibi sözleşmeler çevriltiliretinden kemer ve ayyakabı sütünden karamelli firappaçino yapılır. Neyse bu engelde aşılıp Av. olunduktan sonra yalan rıya, müvekkil kazıklama dolu yıllar başlar. Dava ücreti, masraf harç vs denerekten size 2 gram adalet dilenmeye gelen insannar kerizlenir babam kerizlenir. ( patron o aldığı trilyonluk masraftan asla yanındaki işçisi emekçisine koklatmadığı için allah bana ben sana edasıyla 1 tebligat yerine 5, 10 dosya yerine 20, taksi fişi getirip aslında toplu taşımada helak olup, rüşvet verdim diyip 88 katı kadar masraf yazıp patron müvekkili, ben patronu şeklinde bir titan saadet zinciri oluşturulur.) O duruşmalara ha babam mazaret dilekçesi konur, ücret alınır dava açılmaz, adalet geç işliyo diyip yaptığın meslek boklanır, o paralar afiyetle mohito ve hamak eşliğinde çatır çatır yenirken, yavrum garibim müvekkilerde keko gibi çıktı çıkacak karar diye karalar bağlar. Tabi her insan mükemmel olmadığı gibi her avukatta iyi olmuyor. Ben böle diilim bana gelin:)


Ohannes çok uzatmışım, kıssadan hisse kendi mesleğimi iredeleyerek sizlere küçük bir tip veriyorum aman avukata işiniz düşerse gözünüzü dört açın, yannız LÜTFEN DOKTORLARA YAPILAN AMAN DOKTUR BEY KIÇIM AĞRIYO ÖLCEKMİYİM, KOLUM ÇEKTİRİO KANSERMİYİM muamelesini bize yapmayın ARKADAŞIM HERBOKU SORUYOSUNUZ EEE PARA DİYİNCE NİYE TIK YOK. MONEY TALKS VALLA BELEŞE AZIMI AÇMİCAM BUNDAN GAYRIII!


Neyse artık kalemimi kırıyor hepinize esenlikler diliyorum....


Tuesday, November 24, 2009

''I am Çakbas''



Bunca yıldır jujulu jeromlu premiers baisers'den, ters üçgen vücudundan hiç çıkmayan beyaz atletiyle californian inşaat amelesi ryan lı O.C'ye ,dallastan 90210'a, couplingi, weedsi lostu izlemediğim shows, series, mini series etc. kalmadı amma velakin ömrü hayatımda bir karakterle bu kadar bütünleşen bir isim daha duymadım, görmedim. Bu uppereastside ikametgahlı, çok afedersiniz büyük abdeste çıksa gani gani dolar sı..cak cassanova o ismin hakkını sonuna kadar veriyor.



Kayseri kütüklü ilgisiz sanayici baba Bart Bass,  oğlu yavru ÇAKBASına anasız büyümenin vereceği ilgi & sevgi handikapını yaşatmamak uğruna, onu yazları hamptons sahil şeridinde havuzlu, cakuzili, hot tublı malikanelerde, kışları new yorkta limolu şöförlü tam teşşekkülü okullarda öteleyip durmuştur. Bu sebepledir ki, ana baba sevgisi yerine dolarla tımarlanan ÇAKBAS, şeytanın vücut bulmuş hali olarak uppereastside da 3 ileri bi geri volta atmaktadır.



O bastardın sözlük anlamı, egosantrik playboy, giydiği skini pantelon üstüne kırmızısı beyazı dapraracık tek düğme ceketler, kısacık şortlar, en harbicisinden süveterlerle worldwide bi hayran kitlesine sahip..Birinci sezonun sonuna kadar uppereastsider nuri alçosu gibi salınan ergen çakbas, en iyi arkadaşı N.'nin sevgilisi B.'ye göz koyduğundan beri, duygusuz bilyoner, tecavuzcu çoşkun imajından biraz sıyrılıp, paramla rezil olduma doğru yol almıştır. ÇAK B'ye aşkından emoya bağlasada, yine 2 çift sevgi lafı BASAMAMIŞ, basireti bağlanmıştır.  Ancak British aksanlı, paralı, klassy ,sex & money addict jiks bünye, duygusal zeka özelliğiyle updatelenince bütün kadın cinsinin azının suyunu tetiklemiştir.Hani o hamptonsta kızarmış tavuk götü gibi sinekkaydı suratına, darbeli matkap bi gülümseme takınıp i am çakbas diyo ya, x.o.x.o diyerekten suratına yapışası geliyo insanın.Neyse uykudan göz kapaklarımın hissedilen ağırlığı takribi 90 kilo oldu si ya!


SORU: nedense gece yazdığım hiçbi yazıya photo upload edemiyorum. surekli bi failizasyon sıkıntısı yaşıyorum bu sorunuda aşabilsem, elimden bi tutan olsa aslında bi ışık var bende. nese bu yazı dünden kalma gündüz gündüz bu kadar acayip bi kafada olamıyorum haliyle. si ya again!

Friday, November 20, 2009

İT- Girl EZGİT




DAHA ZAYIF OLMALIYIM. DAHA ZAYIFFFFFFFFFFF!
Düşündüm, taşındım işbu bilogumun müspet veya menfi hiçbir amaca hizmet etmediğine karar kıldım. Sizmisiniz feysbuktaki arkadaş listemin ( çok kuul bi karı olduğım için 250de stabil tuttum.) 10da biri kadar bile followerım olmayan bre nankörler, bende bundan mütevelli latest feyşin trendleri takip eden hottest İT-Girl bi modabilogırı olarak hayran popülasyonumu artırmaya çalışacağım.



Şu an siyah küçük elbise ve yumurta kabuğu reeeaannklııığğ  (e harflerini a olarak vurguluyoruzki  ARI SATMIŞ NAMUSU KİRAYA VERDİ VERİCEK, AŞAALIK SLUTTY Bİ SOUND yakalayabilelim) kanel babet ve hağğkii renkli Kiloe Paddington kombinimle işteyim. Bi moda bilogırı olarak şahsen ben kombinlerimi gece uyumadan önce sabah için hazıreder, öle iştişareye yatarım.
Öğlenleyin HARVEİİY NİKİLSINDA gördüğüm kırmızı tabanlı cristiyan labuteyn sitilettolar, 5 katı fiyatına satıldığı için d. sabancı çetindoanın suratına  uçan tekme atma hissi uyandırdı.

                                                                 stil ikonam


Bülüüüüüü Mücevherlerinin hepsinden istiyorum, almazsam çıldırarak fare zehri içip, bileklerimi keserek, paraşütsüz boğaza scuba diving yapacağım.


Bu arada dün akşam oduncu gömlek, siyah sikiniiy etek ve supergayy sinieekır kombinimle mateim S. ye fotoğraf çekimine gittim. (baydı way aynı kombini Vogue un September editionında ŞİYENNA MİLLIRDA görüp adore etmiştim, yemedim, içmedim, azimle s...m betonu deldim, gittim aldım)

                                                               ikissuorgdan araktır.


Uzun zamandır aldığım en muhteşem haber; Alamancı internet gurusu, gururumuz, en ünlü 100. türk İnternet Mahir for H&M koleksiyonu 2010 Mayısta on the marketmış OLEY!

ULUSA SESLENİŞ: Kendime yeni bir sikecuul yaptım; artık her sabah güne 1 saat ebru şallıylan pilates yaparak başliyacağım, ardından bebek KİÇİNETTEde low- calorie rezalet bi kahvaltı çekeceğim, öğleye doğru akaretlerden Nişantaşına doğru yollanıp herbir modaevinin önünde 15 dk yalanıp, oh my god buna kesin sahip olmalıyım diye nevrotik karılar gibi kıçımı yırtıp, brasseriden ağzı açık ayran delisi gibi oraya buraya sırıtaraktan zengin, ferrali koca arayacağım.



Uluslarası kabul görmüş bi gerçektir. HER GENÇ KIZ VE ANNESİ ZENGİN KOCA İSTER. Anne 50 senedir aynı yatağa girdiği p..si sütlaca dönmüş adamdan yılar, yavrukuşu bebesini gazlar. Genç kızda hiçbir erkek tarafından evlenilecek karı olmaya layık görülememenin verdiği göt olma hissiyatıyla, ben zaten zengin koca istiyodum ayakçılığı yapar.


Bitiriyorum zaten zar zor sahip çıktığım temyiz kudretim henüz ellerimin arasından kayıp gitmeden.(temyiz kudreti: ayırt etme gücü, akla sahip olabilme yetisi.)
HAMİŞ: '' Alkole yatırdığım parayı modaya yatırsaydım, şu an Karl Lagerfeldın muse u olmuş, beleşe celebritylikten ezdiğim dolarlarla  her akşam Cipriyanide Lindsay Lohanla partiliyo olurdum.''