Tuesday, June 7, 2011

Venüs vs. Mars

Haftasonu Çılgın Bebek Fest'e aktık kankxxxx; Götümün dibi madem görmemişlik olmasın diye görmemişliğin böğrüne gittik. Alorhan Danzz in da house eşliğinde, elinde çıt çıt çıt BBM no 98888888 üzerinden çet yaparaktan ( herkes ona bakıyor ya o kimseyi sallamıyo çok kuul hesabı!?) '' Ya Batucan burası aşırı bir crowd felan yaneeeeee biz Big Chef's e doğru rüzgara kapılıcaz panpa!''

Bu arada Beşiktaş Belediyesi'nin sadece mesaj atmakta değil seyyar satıcıları da engellemekte istikrarlı olduğunu gördük. Yürürken dilim damağımla bir oldu bir damla su bulamadık. Resmen ağzım tükrük salgılasın diye damla sakız çiğnedim oda sol üst dudağıma yapıştı kaldı! Allahtan Lucca var da satsumaları ezdik be!



Neyse bu kadar janjanlı muhabbet yeter. Anti feminist bir karı olaraktan gerçekten ERKEKLER MARSTAN, KADINLAR VENÜSTEN favourite quotesinin altına imzamı atarım gençler.

Mesela biz Venüslü'ler ne kadar yüreğimizin götürdüğü yere gidiyorsak, Marslı'lar pipisinin dikine gidiyor.

Biz Venüslü'ler  yaşadığımız her boka mutlaka bir isim takmak veya taktırmak için bir tarafımızı yırtıyorsak, Marslı'lar için her zaman; ''BELİRSİZLİK IS BLISS'' bacım.

Biz Venüslü'ler ne kadar karmaşık, lahana gibi katmer katmer ayır herif seviyorsak, Marslı'lar bul karoyu al parayı karı seviyorlar, çöpsüz üzüm olsun bizim olsun!

Biz Venüslü'ler, ne kadar ay acayip rafine zevkleri var yaa en son Vuze'den 10 tane independent film indirdik çok Kitsch çok aşığım dersek; Marslı'lar genelde aynı bu özellikteki karıları sevdiğini söyleyip, dışı gotik içi manikürcü karılara giderler.

Biz Venüslü'ler ultra zeki olduğu için herşeye mutlaka mantıklı mantıksız bir cevap arar arar arar, dadanır dadanır, bunaltır, gebertirse;  Marslı'lar hep bu sıralarda dut yemiş bülbül kesilir.

Biz Venüslüler her zaman niye beni beyenmiyor, BENİM NİYE ÇİKOLATAM YOK? BENİM NİYE PÜSKEVİTİM YOK? diye soraaaaaar durur kendi kendine ve 40 other Venüslü'ye; Marslılar altında taksi sarısı, Doğan görünümlü, Anadol ruhlu, içi mavi florhasan ışıklı, aynasında cd asılı, Yurtseven Kardeşler çalan bir Şahin kullanıyor olsalar bile; giderim alayına kankaaaaaa derler ulu ortaya! (ah be abi)

Biz Venüslü'lerin aşkından endoplasmik retikulumlarında kelebekler uçuşurken; Marslı'lar takılıyoruz abi yemişim aşkını derler...

Biz Venüslü'ler ne kadar Mars'lıları aman paşam iyisin hoşsun diye şakşaklarsak; Marslı'lar Venüslü'leri iyice gerizekalı belliyor... Ez babam ez!

Venüslü'ler ne kadar Justin Bieber'ı hayvan gibi beğendiklerini söylemekten kaçıyorsak; Marslı'ların da aynı şekilde, Hadise beni de ''Stir me up''sa diye ağzından salyalar damlar.

Venüslü'ler her ne kadar beyaz yakalı, sevdiği ama aşık olmadığı, mantıklı ama tutkusuz, helal süt emmiş bir delikanlıyla ışık hızından da hızlı nikah masasına oturmak istiyorsa; Marslı'lar 45 yaşında 20 lik çıtır alıcam zekasında oldukları için; Çırağan Sarayı'ndaki o düğünden, hiç sahip olamayacakları bir Ferrari'yle kaçmak isterler.

Venüslü'ler o Marslılar'ın asla farketmeyeceği 3-5 kiloyu vericem diye yemek yemezler, güzel görünüceğim diye saçlarını sürekli boyatırlar; Ama o sırada Marslı'lar diğer Marslılarla Play Station oynarken, bira göbeklerini büyütüp, oh be YAŞASIN VENÜS'SÜZ HAYAT! demekle meşguldürler.

Ben sanırım hiç Venüs'lü olamadım, Mars'lıyı da sevemedim. Ben, her hangi bir yerde deniz kokusu eşliğinde rakı içmekten, 20 sene önce en sevdiği şarkıyı hatırladığı andan, dedesinin bahçesinde cıpıldak ayakla dut toplamaktan, herhangi birine benim bildiğim ama onun bilmediği bir şeyi anlatmaktan yada herhangi birinin bana bilmediğim bir şeyi anlatmasından, her türlü genelleme karşıtlığından, ha bir de bi zahmet beni tanımak için çabalayan insanlarla olmaktan mutlu oluyorum.. OOOHH that's very sweet of mine.

Cidden mutlu olmak ne bir sevgili bulmakta, ne çok para kazanmakta, ne evlenmekte, ne ayrılmakta, ne aypot, pet, fonda, ne her hangi bir beygir araba almakta. Ne Venüs'lüde ne Mars'lıda İÇİMİZDE!

P.S. I HEART YOU: Bu reklam camiası beni çok değiştirdi. Avukatkene daha rahat yazıyordum; noktalamaya, imlaya uyuzluğuna dikkat etmiyordum. Şimdi ürkek bir sokak kedisi misali, yusuf yusuf yazıp siliyorum felan.

No comments:

Post a Comment